Network

Load Balancing (Yük Dengeleyici) Nedir, Ne İşe Yarar?

Load Balancing Türkçe’de Yük Dengeleyici anlamına gelmektedir. Ancak bu terim, sistem yöneticileri tarafında yük dengelemekten daha fazla konuyu temsil eder.

Örnek olarak 2 adet 8 Mbit bağlantıyı, balance ederek internet bağlantınızı 16 Mbit’e çıkartabilirsiniz.

Bu method, Türk Telekom tarafından verilen maximum bağlantının 2 Mbit olduğu günlerde birçok firma tarafından tercih edilmekteydi. Hatta hatların aynı omurgada bulunmama zorunluğu, farklı sağlayıcılardan alınan internet hizmetinin tek bir çatı altında balance edilmesi ile, bağlantı kopması gibi problemler en aza indirgenmiş oluyordu.

Örneğin KabloNet üzerinden alınan 2 Mbit ve Telekom tarafından temin edilen 8 mbit bağlantı balance edilerek, 10 Mbit olarak kullanılabiliyor. Bu durumda bağlantılardan herhangi bir tanesinin kopması durumunda diğer hat işlevini yerine getirmeye devam ediyor.

Ancak, günümüzde bağlantı hızlarının yükselmesi ve Fiber hat ile düşük maliyetlerle sorunsuz sağlanan hatlar nedeniyle, bu yapıya çok fazla rastlanılmıyor. Yine de işini riske atmak istemeyen şirket yapılandırmaları tercih edebiliyor.

Bahsetmek istediğim diğer Load Balancing yapısı ise Network üzerine alınan yükün sunucular üzerinde eşit olarak paylaştırılması ve performans kazancı için kullanılan türüdür. Bu yapı, ziyaretçi sayısı yüksek projeler üzerinde birden fazla Web sunucusu, bir veya daha fazla File Storage ile bir veya daha fazla veritabanı sunucusu yapısı ile yaygın olarak kullanılıyor.

Modern yüksek trafikli web siteleri, kullanıcılardan veya istemcilerden gelen milyonlarca değilse de yüz binlerce eşzamanlı isteğe hizmet etmeli ve doğru metin, resim, video veya uygulama verilerini hızlı ve güvenilir bir şekilde döndürmelidir. Bu yüksek hacimleri karşılamak üzere uygun maliyetli bir şekilde ölçeklendirmek için modern bilgi işlem en iyi uygulamaları genellikle daha fazla sunucu eklenmesini gerektirir.

Bir yük dengeleyici , sunucularınızın önünde oturan ve istemci isteklerini, hızı ve kapasite kullanımını en üst düzeye çıkaracak şekilde yerine getirebilecek tüm sunucular arasında yönlendiren bir “trafik polisi” görevi görür ve performansı düşürebilecek hiçbir sunucunun gereğinden fazla çalıştırılmamasını sağlar. Tek bir sunucu çökerse, yük dengeleyici trafiği kalan çevrimiçi sunuculara yönlendirir. Sunucu grubuna yeni bir sunucu eklendiğinde, yük dengeleyici otomatik olarak ona istek göndermeye başlar.

Bu şekilde, bir yük dengeleyici aşağıdaki işlevleri yerine getirir:

  • İstemci isteklerini veya ağ yükünü birden çok sunucu arasında verimli bir şekilde dağıtır
  • Yalnızca çevrimiçi olan sunuculara istek göndererek yüksek kullanılabilirlik ve güvenilirlik sağlar
  • İsteğe bağlı olarak sunucu ekleme veya çıkarma esnekliği sağlar

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu